Thursday, December 2, 2010 3:45:00 PM
Bazı vakitler dünyanın uğultusu o kadar şiddetli bir hal alır ki olup biteni anlayabilmek için içini susturman, gitgide huysuz, yabani bir hal almış, kendi kendine söylenmekten bin yıllık düğümlere dönmüş kalbinin sesini azıcık kısman gerekir. Sonra bunu yaptığını unutur, soluğunu tutmuş yarı ölü...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 3:39:00 PM
Behçet Çelik Sait Faik ödülü ile doruğa tırmanan öykücülüğünün yanına çok başarılı bir yapıtla romancılığını da ekledi: Dünyanın Uğultusu. Roman Ahmet’in işten atılmasıyla başlıyor. Son yayımlanan işsizlik rakamları resmi verilere göre üç milyona ulaşmış bulunuyor. Günümüzde edebiyatın hep toplumun ...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 3:00:00 PM
Dünyanın Uğultusu, kendimiz olamayışımız üzerine de bir roman bence. Ve bu olamayış bir yerinme ya da yazıklanma değil de yalın bir gerçeklik olarak serimleniyor romanda. Evrensel bir uğultunun içinde insanın kendi sesini bulması hiç de kolay değil öte yandan. Roman kişileri kendi hayatlarına...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:55:00 PM
Hikâyeci yönüyle tanıdığımız, 2008 Sait Faik Hikâye Armağanı sahibi Behçet Çelik, 2009 yılına romanla başladı. İki Deli Derviş (1992), Yazyalnızı (1996), Herkes Kadar (2002), Düğün Birahanesi (2004), Gün Ortasında Arzu (2007) adlı hikâye kitaplarında orta yaştan orta sınıftan insanların...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:53:00 PM
Edebiyat ne soru sorar ne de cevap verir.Bilinenin aksine, edebiyat aslında konuşmaz da. Dinler sadece, dinlediğini de aktarır sonra.Edebiyatın dinlediği ve aktardığı, bir boşluğun dolduruluşudur yalnızca. İnsan, hep kendi boşluğunu doldurma çabasında olduğundan, kendi macerasını kendi yaratmak...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:52:00 PM
ROMAN EVRENİYLE SES VERMEK… Son aylar içinde okuduğum ilk romanlar neler oldu? Saba Kırer’den Jako (Everest, 2008), Eylül Eraslan’dan Küllerim Savrulurken Geçmişe… (Marka, 2006), Behçet Çelik’ten Dünyanın Uğultusu (Kanat, 2009), Şakir Doğan’dan Yaratıcım ve Ben ( Kora, 2006)… Bu kadar değil...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:52:00 PM
Hikâyeci olarak tanıdığımız 2008 Sait Faik Hikâye Armağanı sahibi Behçet Çelik'in ilk romanı Dünyanın Uğultusu Kanat Kitap tarafından yayımlandı.Süssüz, yalın anlatımı ve temiz bir Türkçe ile hikâyelerinde olduğu gibi bu ilk romanında da derinde olana kulak kabartan Behçet Çelik kapitalizmin dişli...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:51:00 PM
Bir sürü penceresi bulunan, büyük bir odadayım sanki. Açıyorum pencerelerden birisinin perdesini, karşıma yakılıp yıkılmış bir kentin sokağı çıkıyor. Sonra başka bir pencereyi açıyorum, işsizlerden oluşan bir kuyruk çıkıyor karşıma bu defa. Bir başkasında hemen pencereyi kapatıyorum, çünkü gaz...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:49:00 PM
Edebiyat ne soru sorar ne de cevap verir.
Bilinenin aksine, edebiyat aslında konuşmaz da. Dinler sadece, dinlediğini de aktarır sonra.Edebiyatın dinlediği ve aktardığı, bir boşluğun dolduruluşudur yalnızca. İnsan, hep kendi boşluğunu doldurma çabasında olduğundan, kendi macerasını kendi yaratmak...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:45:00 PM
Son yılların başarılı hikâye yazarlarından Behçet Çelik ilk romanı Dünyanın Uğultusu’nu çıkarttı. 2001 krizi sırasında işsiz kalan Ahmet’in baş kahraman olduğu roman bu halin sıkıntısını, bunaltısını aktarmakta çok başarılı. Çelik, “Yirmi yılı aşkın süredir hikâye yazmama karşın bugüne dek roman...
Devamı
Thursday, December 2, 2010 2:44:00 PM
İki Deli Derviş, Yazyalnızı, Herkes Kadar, Düğün Birahanesi, Gün Ortasında Arzu isimli hikâye kitaplarının ardından bir roman ile okurunu selamladı Behçet Çelik. “Dünyanın Uğultusu” ismini taşıyan romanın kurgusu, Türkiye’de ekonomik kriz döneminde işsiz kalmış bir kahramanın etrafında örülüyor....
Devamı